17 Mart 2017

Değerli Yalovalılar,

Bugün sizlere radyasyon güvenliği ile ilgili bilgi vermek istiyorum. Bu konu da nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Ancak düşünürseniz eğer, günlük hayatımızda radyasyonla en sık sağlık kuruluşlarında karşılaşıyoruz. Röntgen, tomografi, mamografi, anjiografi ve sintigrafik yöntemler belli miktarlarda radyasyona maruz kalabileceğimiz tanı ve tarama amaçlı sağlık tetkikleridir. Ultrason, Ekokardiyografi  ve MR(Manyetik Rezonans) ise radyasyona maruz kalmadığımız tetkiklerdir.

Görüntüleme teknikleri içerisinde en yüksek radyasyon maruziyeti tomografi sırasında olmaktadır. Özellikle akciğer tomografisinde röntgene göre 200-400 kat kadar daha fazla radyasyona maruz kalınmaktadır.

Bu gerçekleri göz ardı ettiğimiz pek çok örneği sağlık kuruluşlarında yaşamışsınızdır. Muayeneye gittiğiniz hekim sizden tetkik istemeyince sizinle yeterince ilgilenilmediği hissine kapıldığınız zamanlar olmuştur mutlaka. Doktor bir CT bile istemedi. Bir film bile çekmedi diye ailenize, komşunuza şikayette bulunmuşsunuzdur.
Oysa hekimler gerek olmadıkça özellikle insan sağlığına zarar verme riski olan tetkikleri yaptırmak istemezler. Bu konuda lütfen hekimlerimize güveniniz.

Günlük hayatta evimizde, işyerimizde kullandığımız bilgisayar, radyo, televizyon, mikrodalga fırın, ısıtıcı gibi elektronik cihazlardan ve cep telefonlarından da radyasyon yayılmaktadır.
Aynı zamanda güneşten dünyamıza gelen ışınların da radyoaktif özelliği bulunmaktadır. Ancak bu ışınların bir çoğu dünyamızı saran atmosfer tabakasının filtresinden geçerek zararsız hale gelmektedir.

Kanser vakalarının sürekli arttığı çağımızda radyasyonun olumsuz etkilerinden korunmak için neler yapabiliriz?
Ev ve işyerinizdeki potansiyel radyasyon kaynaklarından zarar görmeyi en aza indirebilirsiniz. Örneğin, geceleri uyuduğunuz odada cep telefonu bulundurmayınız, elektrikli aletleri bekleme konumunda bırakmayınız, tamamen kapatınız.
Çocuklarınızı alışveriş merkezlerindeki güvenlik kontrol kapılarından geçirmeyiniz.

Sarımsak, böğürtlen, portakal, çilek, greyfurt, kiraz, erik, çekirdekli üzüm gibi meyvelerin  antioksidan özelliği sayesinde radyasyonun zararlı etkilerinden kurtulmak mümkündür. Biberiye, çörek otu, meyan kökü, kantaron, deve dikeni gibi bitkiler  radyasyonu vücuttan atmakta etkilidir. Hakiki zeytinyağı da iyi bir antioksidandır.
Bol bol su tüketmek, hem kanı temizler, hem de vücudun dinç olmasını sağlar. Aynı zamanda su, radyasyonun en çok zarar verdiği cilt üzerinde  yenileyici, canlandırıcı etkiye sahiptir ve açık yaraların daha çabuk kapanmasında faydalıdır.
Bol oksijenli  ormanlık ortamlarda bulunmak, vücut hücrelerimizin yenilenmesi için her zaman faydalıdır.

Değerli Yalovalılar, sağlıklı bir toplum olmak için her konuda bilgi sahibi olmak  ve çok okumak gerekiyor, lütfen çocuklarınıza da bu alışkanlığı edindirmeyi ihmal etmeyiniz.
Sağlıcakla kalın, güvenle kalın.
Dr. Z. Cüneyt AKYILDIRIM
AKSEL İSG A.Ş.