17 Şubat 2017

Değerli Yalovalılar,

 

Bugün sizlere iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin nasıl ortaya çıktığından bahsedeceğim.
Dünyanın büyük ve gelişmiş ekonomilerine sahip olan devletleri  neden bu konuda sıkı yasalar ve yönetmelikler düzenlemiş,  neden sürekli denetimler yapmayı tercih etmiştir?

 

Avrupa‘da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinelerin kullanılmaya başlaması ile  Sanayi Devrimi, ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Ardından Batı AvrupaKuzey Amerika ve Japonya‘da sanayi kuruluşları gelişmeye başlamış ve bütün dünyaya yayılmıştır.

1763’te James Watt’ın buharlı makineyi  buluşu ile kara taşıtları, gemiler ve trenler buhar gücüyle çalışmaya başlamıştır.1844’te Samuel Mars telgrafı ve 1876’da Graham Bell’in telefonu icat etmesinden sonra, teknoloji süratle ilerlemiş ve artık fabrikalar 24 saat çalışmaya başlamıştır.1860’dan itibaren kömür üretiminin artışı ile demir-çelik sanayi daha çok gelişmiştir.
Takdir edersiniz ki süratle gelişen sanayi kuruluşlarında hiçbir güvenlik önlemi olmadan insanlar günde 20 saate varan sürelerde çalışmak zorunda kalmışlardır.

 

Sanayi Devrimi ile birlikte iş kazalarının ve meslek hastalıklarının artması üzerine, her devlet iş sağlığı ve güvenliği önlemleri almaya başlamış, kanunlar ve yönetmelikler yayınlamıştır.

 

Türkiye’de  1974 yılında kapsamlı bir işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğü oluşturulmuş, 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı resmi gazetede yayınlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bu kanuna bağlı çıkarılan yönetmelikler ile yasal mevzuatımız oluşturulmuştur.
Bu kanun ve buna bağlı mevzuat çerçevesinde ülkemizde  iş sağlığı ve güvenliği  çalışmaları hızla ilerlemiştir. İşyerleri çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olarak sınıflandırılmış ve işyerlerine iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma zorunluluğu getirilmiştir.
Dünyada genel olarak istatistiklere bakıldığında yaşanan iş kazalarının büyük bölümü yapı inşaatlarında meydana gelmekte ve  ülkemizde de farklı bir durum gözükmemektedir.
T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu 2014 istatistiklerine göre iş kazaları sonucu 1626 çalışan hayatını kaybetmiştir. Bina, bina dışı ve özel inşaatlarda iş kazası geçiren 500 işçi hayatını kaybetmiş, bunu madencilik sektörü 380 can kaybıyla izlemiştir.
Özellikle yaşamış olduğumuz Marmara depreminin etkisiyle daha çok ivme kazanan inşaat sektörü,
iş sağlığı ve güvenliği kurallarının azami olarak uygulanması gereken bir alandır. Çalışan sirkülasyonunun fazla ve çeşitli olması, eğitim düzeyinin düşük olması ve sigortasız çalışma olması nedeniyle bu sektörde iş kazaları halen devam etmektedir.
Değerli Yalovalılar, sürmekte olan bina inşaatları ile ilgili dikkatinizi çekmek istediğim bir konu var. Özellikle şehir içinde bulunan bina inşaatlarının yakınından geçerken çok dikkatli olmalısınız. İnşaattan düşebilecek olan tuğla, kiremit, tahta, beton parçası, metal  vb. malzemelere karşı her zaman uyanık olmalısınız. Ayrıca kurulmuş olan inşaat iskelelerinin  altından geçmek yerine mümkünse yolunuzu birkaç adım uzatabilir ve kazaya uğrama riskini en aza indirebilirsiniz.

 

‘’İşinizdeki güvenliği harekete geçirin.’’
Sağlıcakla kalın, güvenle kalın.

Dr. Z. Cüneyt AKYILDIRIM
AKSEL İSG A.Ş.