Bağıran Tehlike Gürültü

Değerli Yalovalılar,

Bugün sizlere, farkında olmasak da her an yanı başımızda olan bir tehlikeden bahsetmek istiyorum: Gürültü. Özellikle işitme duyumuz üzerinde önemli hasarlara yol açabilen gürültü aynı zamanda psikolojik olarak da bizi etki altına alıyor.

İstesek de istemesek de gürültü hayatımızın sürekli içinde. Bazen yürüdüğünüz kaldırımda trafik gürültüsü içindeyiz, bazen kulaklıkla yüksek sesli müzik dinliyoruz ya da işyerimizde sürekli gürültü ile iç içeyiz. Zaman içerisinde, maruz kaldığımız gürültü düzeyine bağlı olarak, kulaklarımızda belirli oranlarda hasar oluşmaya başlıyor ve bu hasarlar işitme kaybına kadar gidebiliyor. Gürültünün etkileri sadece kulaklar üzerinde de görülmüyor. Yapılan araştırmalarda gürültünün kas gerilmeleri, stres, kan basıncında artış, kan dolaşımı değişimi, dolaşım bozuklukları, solunum hızlanması ve ani refleksler yarattığını ortaya koyuyor. Bunlar sadece fizyolojik etkiler. Bunun yanında psikolojik etkileri de mevcut: Sinir bozukluğu, korku, tedirginlik, gerginlik, yorgunluk, zihinsel aktivitelerde yavaşlama. Sonuç olarak hem beden hem de ruh sağlımızı bozan gürültü, yaşam kalitemizin de düşmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi olarak karşımızda duruyor. Peki bu tehlikeden nasıl kurtuluruz?

Öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor: Gürültüyü hayatımızdan tamamen çıkarmamız mümkün değil. Dolayısıyla onunla yaşamayı öğrenmemiz, gürültüye adapte olmamız gerekiyor. Özellikle müzik dinlerken kulaklık kullanıyorsak, aşırı yüksek sesli müzik dinlememeliyiz. Yine aynı şekilde kapalı mekanlardayken (trafikte seyir halindeyken, eğlence kulübündeyken) de ses yüksekliğine dikkat etmeliyiz. Çalıştığımız yerde gürültü mevcutsa öncelikle gürültüyü kaynağında yok edecek tedbirler almalıyız. Gürültü etkeni ekipmanı belirlemeli, mümkünse daha az gürültü yapan ekipman ile değiştirmeliyiz. Bunu pratik olarak gerçekleştiremiyorsak gürültü etkeni ekipmanın bulunduğu alanı izole etmeli, bu bölgeye giriş çıkışı sınırlandırmalı ve düzenlemeliyiz, yetkisiz kişilerin bu alanlara girişlerine izin vermemeliyiz. Gürültülü alanda çalışan personellerimizin vardiya düzenlerini, sürekli aynı kişilerin gürültüye maruz kalmayacağını şekilde organize etmeliyiz. Tüm bunları yaptıktan sonra da çalışanlarımıza, maruz kaldıkları gürültü düzeyine uygun tipte kulaklık temin etmeliyiz. Bu noktada hatırlatmak isterim ki çalışanlara kulaklık temin etmek tek başına yeterli değildir. Bu kulakların etkin şekilde kullanıldığı sürekli olarak denetlenmelidir.

 

Gürültüden mümkün mertebe uzak, sağlıklı günler dilerim.

İşinizdeki güvenliği harekete geçirin.

 

Hamza Umut KOCATEPE

AKSEL İSG A.Ş.

İş Güvenliği Uzmanı

İlgili Gönderiler