Değerli Yalovalılar,
Bu hafta sizlere meslek hastalıkları konusunda genel bir giriş yapacağım ve önümüzdeki bir kaç ay meslek hastalıkları hakkında daha ayrıntılı bilgiler vereceğim. Zira meslek hastalıkları basit bir cilt tahrişinden hızla ilerleyen kansere kadar çok farklı klinik belirtiler gösterebilir.
Meslek hastalıkları, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre, tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık ve ruhi arıza halleridir” (506 sayılı SSK Kanunu Mad.11B).
Türkiye’deki yıllık sağlık verilerine göre her bin işçi için 0,16 civarı meslek hastalığı saptanmaktadır. Saptanamayan meslek hastalığı sayısının 20.000–60.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Hal böyle olunca, sağlıksız ve güvenlik önlemleri alınmamış işyerlerinde çalışanları meslek hastalıklarına yakalanma oranları artmaktadır. Ülkemizde 1865 yılında yayınlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi ile madenlerdeki çalışma koşulları düzenlenmeye çalışılmış, nihayetinde 2012 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe kademe kademe girmiştir.
İlk düzenlemelerden sonra aradan geçen yaklaşık 150 yıllık süreçte özellikle büyük maden kazaları ve yine kömür madenlerinde çalışan işçiler ile kot kumlamacısı işçilerin akciğerlerinde oluşan toz hastalıkları(pnömokonyoz) oldukça sık görülmüştür. Gürültülü işyerlerinde çalışanlarda oluşan çeşitli seviyelerdeki işitme kayıpları da ülkemiz meslek hastalıkları kayıtlarında önemli yer işgal etmiştir.
Her yıl tespitini yapamadığımız binlerce meslek hastalığını önlemek esasında imkansız değildir. Bu konuda işverene düşen yükümlülüklerle beraber çalışanların da uymaları gerekli pek çok kural vardır.
Sonuçta unutmayalım ki bu uygulamaların her biri çalışan sağlığının bozulmasını önlemek içindir.
Haftaya bu konuda devam etmek üzere…
Sağlıcakla kalın, güvenle kalın.
İşinizdeki güvenliği harekete geçirin.
Dr. Ziya Cüneyt AKYILDIRIM
Aksel İş Sağlığı ve Güvenliği A.Ş.